Bugünlerde sıkça duyulan popüler gündemin ikonu Üst Akıl, aslen bugüne ait olmayan dünde sistemi kurgulayıp yarında projelerine devam edecek olan elitist bir yapıyı tanımlamaktadır. Bu stratejik oluşum tek bir devlet din ve aktöre bağlı kalmayıp yalnızca belirlediği öncelikler doğrultusunda kararlarını alıp uygulamaktadır. Buna göre seçkin evlatların dünki planları örneğin; Çarlığın yıkılması, Fransa'nın genişlemesini engellemek için Belçika'nın kurdurulması veya Hitler'in desteklenmesiyken bugün Ortadoğu merkezli çalışmaları devreye sokmaktır. Ortadoğu Semavi dinlerin merkezi olmasının yanı sıra, enerji trafiğinin kontrol edilebilmesi ve okülist çalışmaların yürütülebilmesi açısından mühimdir. Bu coğrafyada İmparatorluk geleneğinden gelmesi, potansiyeli ve dinlerin merkezi olması bakımından Türkiye, Üst Akıl için mutlak surette oyuna dahil edilmesi gereken bir ülkedir. Üst Akıl ne istiyor? Devletleri bölmek, devlet reflekslerini ortadan kaldırmak, tek bir inanç kümesi dahilinde dinlerin ve kutsal kavramların tahrip edildiği çaresiz bir Dünya yığını ile neticesinde nükleer yanıda bulunan kıyamet savaşı.
Bunun olmazsa olmazı Ortadoğu coğrafyası idi. Bunun için geçmişte Afganistan'a müdahale edildi. Eski Ahit'in Babil'i olan Irak tasfiye edildi. Taşeron radikal örgütler ile mezhepsel çatışma insanların uzlaşı kültürünü ortadan kaldırırken, silah lobilerini daha da parlattı. 2011'e kadar Çin ile büyük ticari yakınlaşma gerçekleştiren Suriye fiili olarak bölündü. Nasılki geçmişte bölge ülkelerinin bir araya gelmeleri kırmızı alarm demekti. Türkiye, Irak, Suriye ve İran görüşmelerinin bedelini sözde Muavenet kazası, Eşref Bitlis suikasti ve Gazi olayları tertibi gibi kaotik olaylarla ödedi. Bugün ise Ortadoğu'daki çatışmanın benzerinin Türkiye'ye taşınması arzu edildi. Suriye'deki olaylar nedeniyle sınır kaygıları bulunan Türkiye bir strateji geliştirmek suretiyle bir oranda bunu gördü mültecileri etnisite ayırt etmeden kabul etti. Üst Aklın planı sınırlarda Pydli militanların bulunduğu kişileri de kalabalıklar arasına serpiştirmek, sert sınır güvenliğinde provokeler, Ordu'nun karşılık vermesi buna mukabilde sınırlar içerisinde pkklıların ayaklandırılmasıydı. Başarısız olununca 15 Temmuz süreci devreye sokuldu. Darbe başarılı olsa Türk kürt, alevi sünni, darbeci asker darbeci olmayan asker birbirlerine girecekler ve Türkiye dış müdahaleye açık hale getirilecekti. Neticede kurgulanan başarılamadı ve Armageddon savaşı belirlenen tarihten belki 10 yıl daha tehir edildi. Bugün gelinen noktada Üst Akıl'ın Ortadoğu Mehdi Mesih politikalarının akıbeti şu hususlarda olabilir;
1) Türkiye'de bir kürdistan kurdurulmak özenle istenecektir. 1965'te bazı Türk yetkililere sunulan bu proje o zaman kabul görmedi. 1999'da CIA'dan Fuller ve ekibi bir kitapla kalın çizgilerle yeniden gündeme getirdi. Irak parçalandı.
2) İmparatorluk geleneğinden gelen bir başka ülke İran, batı sermayesi ile bütünleştirilmek suretiyle uzun fakat etkili bir dönüşüme sokulmak istenmektedir. Bunun dışında bugün Suriye'de merkezi ordunun askerinden çok Şii militan vardır ve ekseriyeti İran kontrolündedir. Bu da sünni aşiretleri, vehhabi selafi oluşumları şiddete daha da çok itmektedir.
3) Havacılık uzay projeleri, Eski Ahit kaynaklı kehanetlere göre yepyeni Lucifer adı verilecek suni bir gezegen yaratmak ve bilimsel projelerin devamı olarak holografik Mesih/Deccal figürleri üzerinde yoğunlaşılmaktadır.
4) Genetik projeler yeni hastalıklar ve virüslerin tetiklenip nüfus kontrolünü amaçlarken, farklı kategorideki canlılarının karmasıyla yepyeni canlı türleri ile beşeriyat etkilenecek, yaratıcının hüviyetine talip olunacaktır.
5) Haarp teknolojisinin ne boyutta olduğu bilinmemektedir. Yapay depremler, afetler, teknolojik denemeler İnsanlık laboratuvarına sunulmaya devam edecektir.
Herşey Mehdi Mesih Deccal bağlamında kurgulanan sözde iyinin ve kötünün savaşı içindir. Bunun için paramiliter örgütler ve sivil itaatsizlik eylemleri yakinen takip edilmelidir. Gözden kaçan önemli bir hususta KİLİSELER SAVAŞIDIR. Dünya'da gelinen noktada Katolik lobi Ortodokslar ile ittifaka yakınken, Protestanların çoğu Evanjelik bir tarzı tercih etmektedirler. İşte bu yüzden Papa Benedict istifa ettirildi ve yerine Katolizmin kalesi Latin Amerika'dan Cizvit bir şahıs Papa seçilmişti. Katolik Fransa Suriye'de insiyatif almak istediğinde bedelini kurgulanmış terör saldırılarıyla ödemişti. Dünya'da yeni döneme girilirken bazı popüler yayınlarda belirtildiği gibi Katolik Ortodoks hatta İslami grupların ittifakına karşılık Protestan Siyonist ittifakı belirginleşmektedir.
Türkiye Devlet aklını çok iyi kurgulamak ve kurumsal hafızasını düzenlemek suretiyle bölgenin vaz geçilmez aktörü olmaya yaklaşacak bedeli ise günümüzde yaşanıldığı gibi terör faaliyetleriyle ödetilmek istenecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder